Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YİNE GELDİ BÜYÜK GÜN!

                   YİNE GELDİ BÜYÜK GÜN! Koskoca 364 gün geçti ve yine geldi büyük gün. Hangi gün mü? YKS günü. Geçen hafta LGS öğrencileri ter döktü. Bu hafta da liselilerimiz, gençlerimiz ter dökecek. Geçen yıl ben de girdim sınava. Tabi ki ben rahattım, umursamadım biraz da. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Bu yüzden çalıştım da sayılmaz. Çalışmadım açıkçası. Matematik öğretmenliği bitirmiş bir öğrencim bir ders birkaç problem çözümü gösterdi. Birkaç tane de diğer derslerden test çözdüm. Normal bir öğrenci için bu sizce çalışma mı? Hayır. Sınavdan çıkınca kendime de kızdım; girdin madem biraz bakaydın İncilay, dedim. Buna rağmen TYT'de başarı sıralamam ilk dokuz yüz elli binlerdeydi. Kendi adıma sevinirken gençlerimiz adına üzüldüm. Sıfır çekenler vardı. Ya benden sonraki sıralamalar? Sevgili gençlerimize sesleniyorum; içinizde var olan yeteneği, başarıyı çıkarın. Ana babaya kızıp çalışmıyorsunuz. Sizi aşağı çeken arkadaş gruplarının esiri oluyorsunuz. Aileniz sizi el
En son yayınlar

ÇOCUKLAR SİZİN AYNANIZDIR

                                                                     ÇOCUKLAR  SİZİN  AYNANIZDIR Benim çocuk kime çekmiş? Benim çocuk tam halası. Bizim oğlan tam amcası, tam dedesi, dayısı vs  ......... Çocuklarımızı illaki birine benzetmeye çalışırız da kendimize bakmayız. Çocuklarımız kimin elinde yetişiyor? Bizim elimizde. En çok kimle vakit geçiriyor? Anne babayla tabii ki de. Kıymetli ana babalarımız lütfen uzakta aramayalım. Çocuklarımız bize benziyor. Daha anne karnında bebeğimiz bizi kopyalamaya başlar. Annenin duyguları, evdeki konuşma tonları bebeğin oluşumunda etkilidir. Dünyaya geldikten sonra anne babayı gözüyle görür, kulağıyla işitir. Bir video makinesi gibi ses ve görüntüleri bilinçaltına kaydetmeye başlar. Anne babanın birbirine seslenişi, davranışları, ilgisi, ilgisizliği, evde varsa diğer bireylere olan tutumları aynen kopyalanır.  Çalışan annelerin çoğaldığı zamanımızda bakıcı elinde büyüyenler, Anneanne veya babaanne elinde büyüyenler illaki onlardan da etkilenece

ANAM, CANIM ANAM

                                                    ANAM, CANIM ANAM     "  Anam, canım anam!" diyebilen kaç kişi var içimizde? Canı gönülden mi diyor, yoksa ağzının ucuyla mı diyor?      Vefakar, cefakar annelerin günü geldi. Bütün mağazalar indirimlerini verdi. "Annelerinize hediye alın, mutlu olsun, görevi olan ev işlerinde  az yorulsun." mu diyorlar sizce? Çoğu kişi de annesini mutlu etmek adına evin ihtiyaçlarını bir bir alıyor. Anneler de mutlu oluyor. Çünkü değer verilmiş, çocukları ve eşi bir gün de olsa mutlu olmasını sağlamışlardır.      Ya günü kutlanmayan, gönlü hoş edilmeyen annelere ne demeli? Hediye almayı bırak evin önünden bir çiçek toplayıp verilmeyen, o gün için bir yemeğe götürülmeyen, o gün hiç ev işi yaptırılmayarak ödüllendirilmeyen, her şeyden öte bir gün azarlanmayan zavallı annelerimize  'Ya sabır' çeksin mi diyelim?       Anne kutsal bir varlıktır. Bizim dünyaya gelmemize vesile olan, gecesini gündüzünü bize adayan, canını bile hiç

ÖĞRETMEN ARAYIŞI

  ÖĞRETMEN ARAYIŞI     Ülkemizde o kadar çok kanayan yara var ki,ben bir eğitimci olarak eğitimdeki yaralarımızdan bir tanesine değinmek istiyorum.      Eğitim öğretimde yıl sonu yaklaşırken veliler harıl harıl gelecek yıl için öğretmen arama yarışına giriyor..Özellikle de birinci sınıfa gidecek çocuğu için.Kendilerince haklılar tabi ki.Dört yıl çocuğunu teslim edecek,gözü arkasında kalmayacak.İyi öğretmende okuyan bir çocuğu var ve gelecek kaygısı olmayacak.Çünkü çocuğu iyi eğitim alacak.Ancak gelelim işin aslına. -Hangi okulda ,hangi öğretmen iyi? -Neye göre ,kime göre iyi? Bunun irdelemesi yapılıyor mu? -İyi öğretmen kriteri ne? -Çok ödev veren öğretmen mi aranıyor,çocukları sosyalleştiren öğretmen mi aranıyor? -Sınıfta kontrolü sağlayan öğretmen mi? -Sınıfta kontrolü korkuyla mı sağlıyor,ceza yöntemiyle mi,yoksa sevgi saygı çerçevesinde mi sağlıyor? -Sınıfından çok başarılı öğrenciler çıkmış öğretmen mi? Velilere göre bu maddeler daha da artabilir.          Ben ,saygı değer ve

KİM KİMİN RAKİBİ?

                                                                                          KİM  KİMİN  RAKİBİ?   Hayat yarıştan mı ibaret?     Yarış olmazsa hayat tatsız tuzsuz mu olur?   Yarış olmazsa ne olur?    Rekabet iyi midir?   Kim kiminle rekabet etmeli?    Rakip olarak kimi seçmeli?      Bu soruların cevapları sizlerde.    Maçlar kimler arasında oynanır? Tabi ki iki rakip takım arasında oynanır. Şirketler, firmalar kimlerle rekabet halindedir? Kendileriyle ayni ürünü üreten firmalarla, şirketlerle. Öğrencilerin bazıları başarıda rekabet ederler. Öğretmenlerin bazıları en iyi ben olayım, benim öğrencilerim en iyisi olsun yarışındadırlar. Okullar yarış halindeler. Saymakla biteceğe benzemiyor rakipler, rekabetler.    Gelelim aileye. Ailede durum nasıldır? Kardeşler birbirini rakip görür. Evlat ana babayı rakip görür. Rakip görme ne amaçla olur? Ya kardeşini, ya ana babasını toplumda birilerinin yanında nasıl ezebilirim, küçük duruma düşürebilirim yarışına girerler. Neden bu böyle

BABANIN ÇOCUKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

                                                                   BABANIN  ÇOCUKLARI  ÜZERİNDEKİ  ETKİLERİ        Babanın sanatı oğula mirastır, demiştir atalarımız. Babanın sanatı nedir?  Görünen sanat yaptığı meslektir. Ya görünmeyen sanatı nedir? Asıl çocuklarına kalan sanat odur. Aslında görünmeyen sanatı çoktur ve 'sanatlar' diye çoğul söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalarda zeka geninin anneden geçtiği üzerinde hemfikir olunmuştur. Babadan evlatlarına miras olarak kalanlar nelerdir?       Baba güçtür. Gücün, kuvvetin temsilcisidir.  Çocuklar, arkadaşları tarafından zorbalığa uğradığı zaman "Babama söylerim, sizi döver." diyerek babasının güçlü olduğunu dile getirir. Aslında güç, birilerini döverek kendini göstermek değildir. Güçlü olmak nedir? Kendine güvenmektir. Öfke kontrolünü sağlamaktır. Sosyal ilişkileri iyi kurmaktır. Ev içinde eşine ve çocuklarına sevgili, saygılı olmaktır. Ailesine yeterli vakit ayırmaktır.          Çocuklar, sözlerden çok davranışları
                                                                                                                               CANAVARIN  DİJİTALİNDEN KORUNMA       Masal yaratığı canavar, günümüzde şekil değiştirerek yumuşakça, sessizce hayatımıza girdi ve bizlerle yaşamakta. Ekmeğimiz oldu, aşımız oldu, havamız oldu, suyumuz oldu. Onsuz yaşayamaz olduk.      İnsanoğlu yaratıldığı günden bugüne hayatını kolaylaştırmak için sürekli çabalayıp bir şeyler üretmiştir. Mesela tekerleği bulmuş, elde yük taşımaktan kurtulmuştur. Güvercinle, dumanla haberleşirken telefonu telgrafı icat etmiş. Ve teknoloji dediğimiz hayatımızı çokça kolaylaştıran buluşlar ortaya çıkarmıştır. Teknolojiyle  insanoğlu hayatını kolaylaştırırken ölümünü, ecelini de kolaylaştırmıştır. Artık pek çok  şeyi tek dokunuşlarla yapıyoruz. Dünya avcumuzun içinde. Bir öğrenci eskiden ödev hazırlarken kütüphaneye giderdi, şimdi evde internetten hazırlayabiliyor. Dünyanın her yerindeki insanlarla kolayca tek tuşla haberleşebili